30 April 2009

Hediye Hakkında

Hatırlarsan her ay bir arkadaşımıza görseli fazla olan bir kitap hediye edeceğimi söylemiştim. Gelecek hafta sonu oyunda bir ayı geride bırakmış olacağımız için, diyorum ki, yavaş yavaş hediyeyi alacak arkadaşımızı nasıl belirleyeceğimizi konuşalım.

Benim bir önerim var; ama önce ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum. Hediyemiz, düzenli olarak yazan arkadaşlarımıza ufak bir özendirme hediyesidir. Sadece bu. Yoksa hediyeyi alan arkadaşımız ayın yorumcusu filan seçilmemiştir, en iyi yorumları o yazmamıştır. Zaten herkes biliyor değil mi, yarışmıyoruz oyun oynuyoruz.

Gelelim benim önerime; diyorum ki bu ayın yorumları arasından ben, tamamen kişisel sebeplerle bir arkadaşımızı seçeyim, gelecek ayda bu arkadaşımız bir sonraki arkadaşımızı seçsin. Böylecek farklı farklı beğenilere göre hediyeler dağıtmış oluruz. Ne dersin?

Bir kaç kurala ihtiyacımız var. 1. Hediye alacak arkadaşımızın yayınlanan fotoğrafların en az yüzde yüzde seksenine yorum yazması gerekiyor. Yani ayda 26 fotoğraf yayınlıyorsa en az yirmisine yazmış olması gerekiyor.

2. Bir kere hediye kazanan arkadaşımız, herkes bir kere hediye alana dek tekrar hediye alamaz.
Benim aklıma gelenler şimdilik bunlar. Aklına bir şey gelirse bu konuyla ilgili yaz bana olur mu?

Bugünkü fotoğrafımız Ara Güler'in. Yakın dönem siyaset tarihimizden. Hadi hazırsan başlayalım.




28 April 2009

27 April 2009

Melek Çocuk

Hatarlıyorsundur, istersen sen de görsel gönderebilirsin demiştim. Okuyucularımızdan bir arkadaşımız Koudelka'nın bir fotoğrafını göndermiş. Ben de o fotoğrafı değil ama yine bir Koudelka fotoğrafıyla üçüncü haftayı açmak istedim.
Hadi hazırsan başlayalım.

25 April 2009

Baştan Söylemiştim

Mutlaka hatırlıyorsundur, hep fotoğraf olmayacağını baştan söylemiştim...


Hadi iyi tatiller

24 April 2009

23 April 2009

Söylemiştim; Yazdıkça Açılıyorsun

Sen de farkettin değil mi gitgide uzuyor yorumlar. Yazdıkça güzelleşiyoruz, taa buralardan görüyorum ben.

Blogu yeni açanlar için tekrarlamak istiyorum: Eğer üzerine yorum yapılmasını istediğin görseller varsa yolla bana. Bakarsın kullanırız.

Hadi fazla bekletme hayranlarını, yaz bir kaç kelime...

22 April 2009

Kaplumbağalar

Bu sefer biraz kolay tarafından bir fotoğraf var elimizde sevgili okuyucu! Sahne senin.











21 April 2009

Kovboy

Sen yorumların az olduğuna bakma üye sayımız yüz kişiye yaklaştı.
Hazırsan sıra sende!

20 April 2009

Yeni Hafta

Merhaba
Bazı arkadaşlarımızın yaptığı yorumlar teknik sorunlardan dolayı bana ulaşmamış anladığım kadarıyla. Eğer yorumun yayınlanmadıysa ve benden bir gün içinde neden yayınlanmadığına dair bir mail almamışsan lütfen bana mail at olur mu? Teknik bir sorun yaşıyor olabiliriz. Çözeriz merak etme.

Ve Beslenme Çantası'nın ikinci haftası başlıyoooor. Bugünkü fotoğraf Tansel Atasagun'un "Benim Diğer İstanbul'um, Benim Diğer St Petersburg'um"Metin Rengiadlı serisinden.

Yarın görüşmek üzere...

18 April 2009

Macera Dolu Ameeerika

Geldik haftanın son fotoğrafına. Artık bir gün dayanacağız yazmamaya.

Yeni fotoğrafa geçmeden önce iki satır bir şey söyleyeceğim sana. Aramızda bazı arkadaşlar bir kaç fotoğraftır fotoğraftaki insanları konuşturmak şeklinde bir yol deniyorlar. Bazı arkadaşlarımız bunu çok yaratıcı ve çarpıcı bir şekilde yapabiliyorlar. Aslı arkadaşımızın Sudaki Kadın fotoğrafına yaptığı yorumu buna örnek verebiliriz. Umarız devam eder...Ama canımın içi gel görki bazı arkadaşlarımız da bu konuşturma yöntemini komik olduğunu düşündükleri şekilde ama yaratıcılıktan uzak yapıyorlar. Zaten sen de okuyunca anlamışsındır. (bu arada herkes başkalarının yazdıklarını okuyor mu?) Bu fotoğraftan itibaren komiklik adına fotoğraftaki insanları konuşturmayı deniyenlerin yorumlarını yayınlamayacağız ve eğer isterlerse İsmail Türit'in sunduğu Fıkralarla Türkiye programına metin yazarı olarak tavsiye edeceğiz. Yaratıcı olanları ayrı...Yaratıcılık karşısında boynumuz kıldan ince.

Hazırsanız başlayalım. Bu sefer bizi iki gün oyalayabileceğini düşündüğüm bir fotoğraf seçtim. Bence üzerine tıklayarak büyütün fotoğrafı.

Bak bir anda aklıma şöyle bir şey geldi: Haftada birgün ben değil de aramızdan biri görseli seçse, bir ödül olarak yani. Ne dersin? Bu konudaki fikrini yazsana bana.

17 April 2009

Acı Yok Rocky

Neymiş, üye sayısının artması ile yorum sayısının artması arasında doğru orantı yokmuş. Dün 19 yorum yapıldı. Bir önceki günün neredeyse yarısı kadar.

Bazı takipçilerimizden mailler aldım. Hergün hergün yazmanın yorucu olduğunu belirtip, en azından ilk günler için haftalık ya da 3 günlük periyodlarla fotoğraf yüklesin diyorlar. Sen ne düşünüyorsun?

Ben hergün yeni görsel yükleme taraftarıyım. İlk günler zor gelecek belki ama sonra eminim ki açılacağız. Zaten sana da roman, hikaye yaz demiyorum ki (yazsan çok güzel olur o ayrı), yalnızca ilk akla geleni yaz. İstersen bir kelime olsun...(Belki ilerleye günlerde böyle bir oyun oynarız, yalnızca bir kelime) Yok uzun uzun yazacam dersen seviniriz tabiki. Hem hediye kazanmakta biraz zor olsun değil mi?

Oyunla ilgili yeni bir fikrin olursa paylaş benimle olur mu? beslenmecantasigorsel@gmail.com

Dediğim gibi pazar günü tatil. Ama size tatil. Ben meraklısı için ilk bir haftada ortaya çıkanlar hakkında bir kaç satır bir şeyler yazacağım...

Hadi hazırsak başlayalım artık. Bugünkü fotoğraf Metin Avdaç'ın Işığımızın Emekçileri adlı serisinden. Bu arada Metin Andaç yönettiği belgesel Kara Altından Altın Mikrofona adlı belgesel festivalde gösteriliyor:
http://www.iksv.org/film/program.asp?Content=Film&SID=9&FID=52&strAra=Altinp?









16 April 2009

Al Bir Fotoğraf Daha!

Üye sayımızın yarısından biraz fazlası dünkü fotoğrafı yorumladılar. Üstelik hemen hemen hiçkimse fotoğrafı tanımlamakla yormadı kendini. Kervan hızla diziliyor.

Bugünün fotoğrafı yine http://www.futuristika.org/ dan. Ve resimaltı: Charlie Chaplin 1919'da sözleşme imzalarken.

Yarın görüşmek üzere. Bu arada pazar günü tatil.

15 April 2009

Biliyorum Senin de Hoşuna Gitti

İlk gün için fena sayılmayacak bir katılımla ilk görseli geride bıraktık. Haber grubuna üye olanların yarısı ilk görsele yorum yazdılar... İkinci fotoğraf hemen aşağıda.

Önce ilk günün yorumlarından yola çıkarak ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum: Bazı arkadaşlarımız benim de hayal ettiğim gibi, fotoğrafı görünce ne hissetiklerini, akıllarına neler geldiğini yazmışlar. Çok da iyi yapmışlar. Bazı arkadaşlarımız da fotoğrafın gösterdiği ile hissettirdiği arasında tercih haklarını daha çok gösterileni tanımlamak şeklinde kullanmış. İki gözüm, zaten herkesin gördüğü, kafasında farklı farklı anlamlar biçtiği fotoğrafın aslında ne olduğunu saptamaya ve anlatmaya çalışmakla yorma kendini. Fotoğrafları herkesin farklı gördüğü biliyorum ve bunu bir daha kanıtlamak inan kimsenin işine yaramaz. Onun yerine gördüğünün, sende uyandırdığı duygu ve düşünceleri bizimle paylaşsan daha keyifli olur. Yok yok kural koymadım, takdir senin. Biliyorum kervan yolda dizilir.

Hadi herkes hazırsa, başlayalım artık: (Oyunu yeni açan arkadaşlar, buradan başlasınlar: http://beslenmecantasioyunu.blogspot.com/2009/04/islevsel-olann-dsna-ckabilmek.html











14 April 2009

Ufak Ufak Başlayalım O Zaman!

İlk fotoğrafımız hemen aşağıda. Fotoğraf hakkında bildiğim her şey dört kelimeden ibaret: Leningrad Öncüleri - Viktor Bulla, 1937. Bu arada oyunumuzun ilk fotoğrafının kaynağı http://www.futuristika.org/ sitesidir.
Benden bu kadar. Gerisi sana kalmış. Güven bana, yazdıkça açılacaksın. (Eğer fotoğrafı daha büyük görmek istersen fotoğrafa tıklayabilirsin).
Düşüncelerini eklemek için ve başkalarının ne eklediğini görmek için, hemen fotoğrafın altındaki Yorum linkini kullanabilirsin. İstersen arkadaşlarını da oyuna davet edebilirsin.

Yarın görüşmek üzere.


13 April 2009

Oyuna Devam

Sevgili Okuyucu;

Önce kaçırdığın bölümlerin kısa özeti:
Belki rastlamışsındır bir yerlerde ama ben yine de kısaca bahsetmek istiyorum. Son aylarda çok ihmal ettiğim bir blogum var: Bak bu da New York isminde. Bu blogda okuyucularla, adı Beslenme Çantası olan ufak bir oyun oynuyorduk. Ben her blogu güncellediğimde bir görsel seçiyordum, isteyen okuyucu da o görsel gördüğü zaman aklından geçenleri yazıyordu. Çok da mühim bir şey değildi aslında.

Ben tembellikten bloga ara verince, Beslenme Çantası meraklılarından birden çok mail aldım. Bir sürü arkadaşım Beslenme Çantası oyununa devam etmek istiyordu. Onlardan aldığım yetkiye dayanarak ben de Beslenme Çantasını ayrı bir blog yaptım. Kaçırdığın kısımın özeti işte bu kadar. Bak Bu da New York bloguna ne mi oldu ? Senin blogun bir melekti yavrucum...Şaka şaka yakında yeni yazılar geliyor. Üstüme rahat bir şey giyip hemen geliyorum. Sen de bu arada içkileri hazırlarsın umarım ! Ya da en iyisi yeni oyun hakkında bilgi edin !

Sen Kimsin ?
Ben Altan Bal.

Nasıl Oynayacağım ?
Beslenme Çantası oyunu, her sabah yeni bir görsel çalışmayı (fotoğraf olur, resim olur, video olur, karikatür olur vb) bu sayfalara yüklememle başlayacak. Sen de görseli gördüğün anda aklından ne geçerse, sayfanın yorum kısmana yazacaksın. Bu kadar... Kanımca çok basit !

Neden Yazacağım ya da Oyunun Amacı Ne ?
Sen de biliyorsunki her oyunun ilk amacı oynayana iyi zaman geçirmektir. Hani bu sırada bir de birtakım yeteneklerimizi geliştirirse değme gitsin!
Beslenme Çantısı'nın amacı da çok farklı değil. Sen de farkındasındır, herkesin her gün yaptığı, yapmak zorunda olduğu onlarca eylem var. Çoğu hiçbir zevk vermeyen bu eylemlerin ortak özellikleri ise yalnızca işlevsel olmaları ve her gün en az bir defa yaptığımız için neredeyse beynimizi kullanmadan yapabilmemiz. (baak beynimi kullanmadan yaşayabiliyorum!) Ama gel gör ki, bu işlevsellik beynimizin bir yerlerinde olduğu inandığımız daha estetiğe yatkın algılarımızı her geçen gün zayıflatıyor. Çok doğal, kullanılmayan organ zayıflıyor. İşte Beslenme Çantası oyunu da günde 5-10 dakika zaman zaman estetik olabilen iki iletişim aracıyla seni baş başa bırakmayı amaçlıyor: Görsel çalışmalar ve yazı. Baktıkça, yazdıkça için açılsın diye...Paylaştıkça çoğalsın diye !

Neler Yazabilirim ?
Günün görselini gördükten sonra aklına ilk ne geliyorsa onu yazabilirsin aslında. Yani senden illa bir şiir, bir hikaye, bir roman beklemiyoruz. Ama yazsan fena mı olur ?

Yazdıklarım bir Editörün Onayından Geçicek mi ? Geçicekse Niye ?
Evet. Yazdıklarının yayınlanması için benim onaylamam gerekecek. Ufak bir kaç kuralımıza uyup uymadığına bir göz atacağım

Nedir Bu Kurallar
1. Beslenme Çantası oyunu bir "ben çok biliyorum. Bunu da biliyorum. İstersem fotoğraf okuması bile yapabilirim. " oyunu değildir. Bu yüzden görseller hakkında sırf bilgilerden oluşmuş, Google aramalarına dayanan yorumlar yayınlanmayacaktır. Örnek: "İtalya da şu tarihte çekilmiş bu fotoğraf hepimize savaşın acı yüzünü göstermektedir. " şeklinde cümleler içeren yorumlar yayınlanmayacaktır. Onun yerine bu fotoğrafı görünce aklıma şu geldi duygusuyla yazılmış, bence daha samimi yorumlar baştacı edilecektir. Daha kibarca söyleyeyim istersen: Eminim çok bilgilisin ama bu sefer bizimle yalnızca duygularını paylaşırsan çok seviniriz. Sonuçta ansiklopedi hazırlamıyoruz değil mi, oyun oynuyoruz.

2. Kısaca ışığın bol olsun, ellerine sağlık biçimi ve içeriğine sahip olan yorumlar yokmuş gibi davranılacaktır.

Benim Yazdığım Yorumları Herkes Okuyabilecek mi ?
Tabi ki. Yayınlanan tüm yorumlar okumak isteyen herkese açık olacaktır.

Sen Yazacak mısın ?
Oyunu ben akıl ettim diye böyle bir zevkden mahrum kalmak istemem açıkçası. Canım istedikçe yazarım. Ama en son;)

Her gün Bir Önceki Günün Değerlendirmesi Olacak mı ?
Saçmala. Niye öyle bir şey yapalım ki ? Yani aslında bu resim de şu anlatılmak isteniyordu diye bir cümle bekleme benden. Hatta bir yerlerde de duyarsan inanma, oradan hızla uzaklaş. Arkana bile bakma...

Ödül var mı ödül ?
Olmaz mı ? Her ay benim seçtiğim bir oyuncumuza, görsel içeriği sahip bir kitap hediye edeceğim. Tek şartımız posta masrafları hediyeyi kazanan oyuncumuz ödeyecek.

Neye Göre Seçilecek
İki kriterimiz olacak: Oyuna ne sıklıkla katıldığına ve neler yazdığına bakacağım. Yok yok roman, şiir, hikaye yazmanı beklemiyorum. Ama yazsan ne güzel olur değil mi ?

Ödülü Kazanan Ayın Yorumcusu Seçilecek mi ?
Seçilmez mi ? Hatta daha sonra da ayın rüzgara karşı oturarak veya ayakta en uzağa işeyenlerini de seçiceğiz... Nereden duyuyorsun böyle şeyler bilmem ki ! Seçmiyeceğiz tabi ki ayın yorumcusu filan.

Yalnızca oyuna zaman ayıran arkadaşlarımıza bir iki kitap hediye etmek istiyoruz hepsi bu..Cep telefonundan oy vermekte yok !

Yayınlanacak Görsel Malzemelere Bir Katkım Olur mu ? Mesela Çektiğim Bir Fotoğrafı Göndersem Yayınlar mısın?
Neden olmasın ? Bir söz vermeyeyim, gönderdiğin görsele göre değişir... Her gönderdiğini yayınlarım demiyorum yani.

Hangi Adresten Sana Ulaşabilirim
Oyun ile ilgili bana ulaşman gerekirse oyunla ilgili olarak şu adresi kullanıyorum: beslenmecantasigorsel@gmail.com

Yeni Fotoğraf Eklendiğinden Nasıl Haberim Olacak ?
Hemen sol tarafta, yukarılarda Kayıt Ol düğmesi var. Oraya mail adresini girersen oyun hakkındaki her gelişmeden haberdar olabilirsin.

Ne Zaman Başlıyor ?
Eğer herkes hazırsa, üstümüze rahat bir şeyler giyip içkilerimizi almışsak, oyun 14 Nisan Salı günü başlıyor. Gruba kaydolmuşsan zaten sana mail gelir.

Oyun Herkese Açık mı ?
Sen oynamazsan ben hiç oynamam !

Eklemek İstediğin Bir Şey var mı ?
İyi dilek, temenniler. İstiklal Marşı ve kapanış.