Beslenme Çantası, İstanbul Hatırası Fotoğraf Merkezi tarafından düzenlenen moderatörlüğü Altan Bal ın yaptığı, içinden fotoğraf geçen bir oyundur.
Üç günde bir (şimdilik) eklenen görsellere aklınızdan geçenleri yazabileceğiniz, ödüllü bir oyundur.
Gözü gönlü açık herkes oynayabilir!
"gerçeklerle yüzleşmek için aynaya bak." Ama ne kadar körsen o kadar uzaksındır gerçeklerden. egon ne kadar yüksekse o kadar yanlış algılarsın kendini. baktığın şeyi değil, görmek istediğin şeyi, biçimi görürsün, sana göre en doğru ve en mükemmel olanı yani.
Insanin kendisini sevmemesi yeterince korkunc evet...Lakin insanin kendisinin kendisini sevmemesi, sirt cevirmesi cok daha fenaymis.
Aslinda, bu kadar rahatsiz edici olan, bircok kere gozlemlendigi icin artik sorgulanmadan dogru kabul edilen birtakim fizik yasalarinin gerceklenmedigi dusuncesi de olabilir. Tam kestiremiyorum.
Kendinle yüzleşmeye hazır mısın gerçekten? Aynada gözlerinin içine bakmaya ve kendinle ilgili en mahrem olanı öncelikle kendine itiraf etmeye? Hiç sanmıyorum.
Geçenlerde bir haber çıkmıştı, yeni bir ayna yapılmış, tişörtümüzde yazan yazıları düz olarak okuyabileceğimiz. Buradaki de hoş bir düşünce, aslında ayna yine ayna, kenarda duran kitabı alışılagelmiş şekilde yansıtmış, ama bu sihirli ayna kahramanımızı kendini görmek istediği açıdan, dışarıdan bir göz olarak gösterebilme yeteneğine sahip, hem 360 dereceye kadar yolu var. Façasını zaten biliyor abi, briyantinli saçlar arkadan nasıl olmuş, ona bir göz atmıştır belki. Ama sadece canlılara, düşünenlere hizmet var burada.
Ayna bir yansıtıcıdır, buradaki soyut anlamında.. İnsan da yansıtır bazen. Bazen bakarsın, onun gözünde kendini görürsün, davranışında. Ben de zaman zaman kendime arkamı dönüyorum. Ama ben buyum işte, mükemmel değilim. Kabul edemiyorum bazen sevimsiz yanlarımı, yakıştıramıyorum kendime. Tıpkı Ceza'nın şarkısında olduğu gibi, ne benim.. Ben.. Artık dön yüzünü ve barış benimle.. Seni seviyorum, herşeyinle.
Ayna 'ayna' olmasaydı, hiç göremeseydin yüzünü, bilemezdin ne kadar 'güzel' olduğunu. olmazdı hiç kendini önce kendine sonra başkalarına beğendirme derdin. kozmetik ürünlerin, anti-aging kremlerin, göz altı kapatıcıların hiç olmazdı süslenme masanın üzerinde hatta belki süslenme masan bile olmazdı aynasız süslenme masası olmadığından. 'boyanmazdın' kısacası. başkaları anlatırdı seni sana, başkalarınının gözünden görürdün kendini. yüzlerce sen olurdun, gün geçtikçe zenginleşirdin, çok olurdun. O kadar çok olurdun ki yok olman zor olurdu. Ama ne yazık ki şu parlak şey öyle bir girmiş hayatına, her sabah alamıyorsun kendini 'kendine' şu soruyu sormaktan: "Ayna ayna söyle bana, benden güzel var mı dünyada?"
belki de bilinçli bir tercihtir.. görmesini istemediği insanlara göstermemek için gerçek yüzünü dümdüz sıpsıradan gibi görünebilmek için (hatta abartarak bu durumu) nerden bakarsan bak bi adam aynı adam işte diyebilmeleri için, ihtimal gerçek yüzünü gösterirse alabileceği yaralardan korkarak saklanmayı tercih etmiş...
Onemlidir kendini reddeyleyebilmek!!!kendi-nle uzlasmamak!!!Her defasinda yikip yeni ben-e ulasmak.Kendinde konaklamanin konformizmine dusmemek!!!HER DEFASINDA YENIDEN YENIDEN BASLAMAK!!!
Bilissel giris yapacagim acilisimi dayanamadim Magritte herhalde ressam, surrealizm odaklarindan elma da var melon sapka da resimlerinde. Illa bilissel duzeyde bir sey anlatir mi surrealism yoksa bir tip bilinc akisi teknigi midir uygulanan ya da e) hicbiri mi.
Zamaninda ayna yapan ustalar kacirilacak kadar baska bir yurttan baska bir yurda kiymetliymis ki adi ustunde ya da ardinda SIR surerler ki aynanin ardina ki yansitsin bazi seyleri. Zamanin fotograf gercekligi iste bir nev'i.
Oysa ben de bir SIR vereyim; farkina varinca aynanin hic de alisilmasi gereken bir sey olmadigini bir gece; aynadaki benin ben olduguna inanmiyorum ki ben dedim, belki paralel bir evrende yasayan bir ben ama hem ben hem degil. Ozgurlestirici bir duygu ile sevdim aynadaki yansimami, acilarina uzuldum kendim kadar, duslerine destek olmaya calistim bak benim de var deyip, kirilan hayallerini topladim onun icin yerden ve hadi kocum dedim ben seni bilirim az toplamadin kendini yerden ve silkinip de az tokatlamadin yuzunu senin yuzunun ortasina yumruk atmis kendini.
Ki, belki zamanidir yine aynaya bakip narsistik bir sekilde hem kendi olan olmayan yansimama bakip "Seviyorum ulan seni" demenin.
En aciyan anlarinizda diziniz degilse artik kanayan kim oper ki sizi anneniz hele hic yanibasinda degilse her zamankinden uzakta ise bile, kendinizden baska kim avutur icinizde her daim yesil cocugu.
Ayna ayna, Goster bana, Isigi en geciren halimle En en En seffaf halimle En sade dilimle En kuvvetli sarilisinla Saril bana Sen de donersen yuzunu geriye En sana ihtiyac duydugum anlarimda Ne agac kalir sonra ne yesil Ki agacligimi da yesilligimi de En iyi sen bilirsin Tipki sarildigin gibi hasretle Bir agacin govdesine Dinlemek icin derinden atan kalbini Yesilliginin gerisinde Pek de sarilamadigin babana Sarilir gibi Saril bana Elini ver bana ayna Eline ihtiyacim var Sevgini ver Sefkatine cok muhtacim Bugun her zaman oldugundan cok Yuzume gulmene acim butun kalbimle Inan olsun Acik ol Gercegi soyle yuzume Elbette amenna Ama yirtip atma Bunca yillik hukukumuzu Zaman geldi bak sen dertliydin Ben usenmedim Seni dinledim Zaman geldi en aci en dillenmezleri Haykirdik birbirimize Sacip agzimizdan en agulu tukurukleri Acinin Ama en derin acinin Uyandiriciligindan medet umup Fakat Ben ki Kolay bas egmem Sana En seffaf en acik En hilesiz En desisesiz halimle Ciktim karsina Diyorum ki vurma artik yeter Yandi canim yeterince Anlamak icin anlatmaya calistigini Tahmin ediyorum ki anladim da Bana en sert vuran halimle Vurup Boyun egecegim gunu bekledigini Anladim Ve yoruldum Senle kavga etmekten Inan Cok Yoruldum Oyun senin Kazandin Geldim kapina en acik halimle Boyun egdim Islak bir it gibi kapinda titremekteyim Taniyorsam seni az biraz Belki azicik bir zafer ani keyiflenmesi yasarsin Ama sen de benim kadar biliyorsun Gaddarliginin hesabi bunla alakali degil Dedigim gibi islak bir enik gibiyim Kapinda Esiginde Titremekte olan Hic sebeb yok beni daha fazla kapinda bekletmekte Ac kapini da Kucaklasalim Yillar yili Birbirimizi ne kadar ozledigimizi Soyleyelim Uzaktan sevmek seni guzel de Yeter Onun da tadi vardi Kabul Ama Artik yeter Yenildim Sana Ki Hem ben olan Hem ol(a)mayan kendime Karsimda hala hem dimdik Hem suklum puklum duran ayna Zafer senin Tadini cikar Ama usudum Ustume bir hirka atip Kucaklayip "Kardesim benim" Demenin tam zamani Taniyorsam seni Dramatik gecisleri seversin sen Hemen her sair gibi Hem Kucaklaman beni Seni kucultmez Daha da buyutur Bir zamana kadar anlami vardi Birbirimizle rekabet etmenin Aci Icimize isleyen rekabetin buyuten bir yani vardi ikimizi de Oysa simdi Ben yoruldum Sen Gercek olmayan bir rekabetten keyif almayacaksin Gozlerin parlamayacak hinzir hinzir bana bakarken Ey hem Deli Hem Filozof kardesim benim Artik el ele vermenin zamani Savas, mucadele baska yerde artik Sen ki nomadik, gozleri baska baska bakan adamlarin Cocugusun, soyusun Hem ben sana Delisin iste! dedim mi? Bu siirin ismine gelince Uc yasimda sunnet olunca Beyazit'ta As dugun salonunda Bir masanin ustunde Kesilen parcaya bakip Demisim ya Tipkisinin aynisi Ayna! Senle biz oyleyiz Etle kemik Ruhla soluk gibiyiz Reddetme kendini Golgene kurban olayim Ac kapini Kaldi ki sonrasinda bayilip Dayimlarin sunnetci kovalamasi gibi Hikayeler var anlatabilecegim Beraber Paylasabilecegimiz Hatta Bir kismini sen anlat Ben dinleyeyim Bir kismini ben anlatayim Sen dinle Gozlerin kapali Tipki uzun yillar arkadaslik etmislerin Bitmez tukenmez hikayeleri gibi Yeter ki ac kapini Yeter ki saril bana Yeter ki evet, Sen bir agacsin de, Yeter ki. Yeter ki ayna, Seviyorum seni de. Yeter ki barisalim, Tekrar kardes olalim. ..... Yeter ki ........... ........... Yeter mi?
..kendinden asla vazgeçme....
ReplyDelete"gerçeklerle yüzleşmek için aynaya bak." Ama ne kadar körsen o kadar uzaksındır gerçeklerden. egon ne kadar yüksekse o kadar yanlış algılarsın kendini. baktığın şeyi değil, görmek istediğin şeyi, biçimi görürsün, sana göre en doğru ve en mükemmel olanı yani.
ReplyDeleteInsanin kendisini sevmemesi yeterince korkunc evet...Lakin insanin kendisinin kendisini sevmemesi, sirt cevirmesi cok daha fenaymis.
ReplyDeleteAslinda, bu kadar rahatsiz edici olan, bircok kere gozlemlendigi icin artik sorgulanmadan dogru kabul edilen birtakim fizik yasalarinin gerceklenmedigi dusuncesi de olabilir. Tam kestiremiyorum.
Kendinle yüzleşmeye hazır mısın gerçekten? Aynada gözlerinin içine bakmaya ve kendinle ilgili en mahrem olanı öncelikle kendine itiraf etmeye? Hiç sanmıyorum.
ReplyDeleteGeçenlerde bir haber çıkmıştı, yeni bir ayna yapılmış, tişörtümüzde yazan yazıları düz olarak okuyabileceğimiz. Buradaki de hoş bir düşünce, aslında ayna yine ayna, kenarda duran kitabı alışılagelmiş şekilde yansıtmış, ama bu sihirli ayna kahramanımızı kendini görmek istediği açıdan, dışarıdan bir göz olarak gösterebilme yeteneğine sahip, hem 360 dereceye kadar yolu var. Façasını zaten biliyor abi, briyantinli saçlar arkadan nasıl olmuş, ona bir göz atmıştır belki. Ama sadece canlılara, düşünenlere hizmet var burada.
ReplyDeleteayna ayna söyle bana..kimim ben?
ReplyDeleteAyna bir yansıtıcıdır, buradaki soyut anlamında.. İnsan da yansıtır bazen. Bazen bakarsın, onun gözünde kendini görürsün, davranışında. Ben de zaman zaman kendime arkamı dönüyorum. Ama ben buyum işte, mükemmel değilim. Kabul edemiyorum bazen sevimsiz yanlarımı, yakıştıramıyorum kendime. Tıpkı Ceza'nın şarkısında olduğu gibi, ne benim.. Ben..
ReplyDeleteArtık dön yüzünü ve barış benimle.. Seni seviyorum, herşeyinle.
Bir ben vardır bende benden içerü.
ReplyDeleteBir yalnız aynaya bakmış, ayna ona bakmamış.
ReplyDeleteYazık bu adama. Önüyle arkası aynıymış.
ReplyDeleteAyna ikiyüzlüymüş. Göstericeğini söyleyip göstermemiş, sırtını dönmüş dostuna.
ReplyDeleteAyna 'ayna' olmasaydı, hiç göremeseydin yüzünü, bilemezdin ne kadar 'güzel' olduğunu. olmazdı hiç kendini önce kendine sonra başkalarına beğendirme derdin. kozmetik ürünlerin, anti-aging kremlerin, göz altı kapatıcıların hiç olmazdı süslenme masanın üzerinde hatta belki süslenme masan bile olmazdı aynasız süslenme masası olmadığından. 'boyanmazdın' kısacası. başkaları anlatırdı seni sana, başkalarınının gözünden görürdün kendini. yüzlerce sen olurdun, gün geçtikçe zenginleşirdin, çok olurdun. O kadar çok olurdun ki yok olman zor olurdu. Ama ne yazık ki şu parlak şey öyle bir girmiş hayatına, her sabah alamıyorsun kendini 'kendine' şu soruyu sormaktan: "Ayna ayna söyle bana, benden güzel var mı dünyada?"
ReplyDeletebelki de bilinçli bir tercihtir.. görmesini istemediği insanlara göstermemek için gerçek yüzünü dümdüz sıpsıradan gibi görünebilmek için (hatta abartarak bu durumu) nerden bakarsan bak bi adam aynı adam işte diyebilmeleri için, ihtimal gerçek yüzünü gösterirse alabileceği yaralardan korkarak saklanmayı tercih etmiş...
ReplyDeleteOnemlidir kendini reddeyleyebilmek!!!kendi-nle uzlasmamak!!!Her defasinda yikip yeni ben-e ulasmak.Kendinde konaklamanin konformizmine dusmemek!!!HER DEFASINDA YENIDEN YENIDEN BASLAMAK!!!
ReplyDeleteTersi yuz gosteren aynada simetri olustugunu sananlar, yasamin birbirini tamamlayan veya birbirinin zitti yapilarindan olustugu sananlarla ayni yanilgi icindedirler.
ReplyDeleteen acisi bu olmali, insanin kendisine sirtina dondugu zamanlar...
ReplyDeleteyüzü olmayanların zamanı mı bu yaşanılan dönem kimbilir.
ReplyDeleteBilissel giris yapacagim acilisimi dayanamadim Magritte herhalde ressam, surrealizm odaklarindan elma da var melon sapka da resimlerinde. Illa bilissel duzeyde bir sey anlatir mi surrealism yoksa bir tip bilinc akisi teknigi midir uygulanan ya da e) hicbiri mi.
ReplyDeleteZamaninda ayna yapan ustalar kacirilacak kadar baska bir yurttan baska bir yurda kiymetliymis ki adi ustunde ya da ardinda SIR surerler ki aynanin ardina ki yansitsin bazi seyleri. Zamanin fotograf gercekligi iste bir nev'i.
Oysa ben de bir SIR vereyim; farkina varinca aynanin hic de alisilmasi gereken bir sey olmadigini bir gece; aynadaki benin ben olduguna inanmiyorum ki ben dedim, belki paralel bir evrende yasayan bir ben ama hem ben hem degil. Ozgurlestirici bir duygu ile sevdim aynadaki yansimami, acilarina uzuldum kendim kadar, duslerine destek olmaya calistim bak benim de var deyip, kirilan hayallerini topladim onun icin yerden ve hadi kocum dedim ben seni bilirim az toplamadin kendini yerden ve silkinip de az tokatlamadin yuzunu senin yuzunun ortasina yumruk atmis kendini.
Ki, belki zamanidir yine aynaya bakip narsistik bir sekilde hem kendi olan olmayan yansimama bakip "Seviyorum ulan seni" demenin.
En aciyan anlarinizda diziniz degilse artik kanayan kim oper ki sizi anneniz hele hic yanibasinda degilse her zamankinden uzakta ise bile, kendinizden baska kim avutur icinizde her daim yesil cocugu.
Tipkisinin Ayn(i)si
ReplyDeleteAyna ayna,
Goster bana,
Isigi en geciren halimle
En en
En seffaf halimle
En sade dilimle
En kuvvetli sarilisinla
Saril bana
Sen de donersen yuzunu geriye
En sana ihtiyac duydugum anlarimda
Ne agac kalir sonra ne yesil
Ki agacligimi da yesilligimi de
En iyi sen bilirsin
Tipki sarildigin gibi hasretle
Bir agacin govdesine
Dinlemek icin derinden atan kalbini
Yesilliginin gerisinde
Pek de sarilamadigin babana
Sarilir gibi
Saril bana
Elini ver bana ayna
Eline ihtiyacim var
Sevgini ver
Sefkatine cok muhtacim
Bugun her zaman oldugundan cok
Yuzume gulmene acim butun kalbimle
Inan olsun
Acik ol
Gercegi soyle yuzume
Elbette amenna
Ama yirtip atma
Bunca yillik hukukumuzu
Zaman geldi bak sen dertliydin
Ben usenmedim
Seni dinledim
Zaman geldi en aci en dillenmezleri
Haykirdik birbirimize
Sacip agzimizdan en agulu tukurukleri
Acinin
Ama en derin acinin
Uyandiriciligindan medet umup
Fakat
Ben ki
Kolay bas egmem
Sana
En seffaf en acik
En hilesiz
En desisesiz halimle
Ciktim karsina
Diyorum ki vurma artik yeter
Yandi canim yeterince
Anlamak icin anlatmaya calistigini
Tahmin ediyorum ki anladim da
Bana en sert vuran halimle
Vurup
Boyun egecegim gunu bekledigini
Anladim
Ve yoruldum
Senle kavga etmekten
Inan
Cok
Yoruldum
Oyun senin
Kazandin
Geldim kapina en acik halimle
Boyun egdim
Islak bir it gibi kapinda titremekteyim
Taniyorsam seni az biraz
Belki azicik bir zafer ani keyiflenmesi yasarsin
Ama sen de benim kadar biliyorsun
Gaddarliginin hesabi bunla alakali degil
Dedigim gibi islak bir enik gibiyim
Kapinda
Esiginde
Titremekte olan
Hic sebeb yok beni daha fazla kapinda bekletmekte
Ac kapini da
Kucaklasalim
Yillar yili
Birbirimizi ne kadar ozledigimizi
Soyleyelim
Uzaktan sevmek seni guzel de
Yeter
Onun da tadi vardi
Kabul
Ama
Artik yeter
Yenildim
Sana
Ki
Hem ben olan
Hem ol(a)mayan kendime
Karsimda hala hem dimdik
Hem suklum puklum duran ayna
Zafer senin
Tadini cikar
Ama usudum
Ustume bir hirka atip
Kucaklayip
"Kardesim benim"
Demenin tam zamani
Taniyorsam seni
Dramatik gecisleri seversin sen
Hemen her sair gibi
Hem
Kucaklaman beni
Seni kucultmez
Daha da buyutur
Bir zamana kadar anlami vardi
Birbirimizle rekabet etmenin
Aci
Icimize isleyen rekabetin buyuten bir yani vardi ikimizi de
Oysa simdi
Ben yoruldum
Sen
Gercek olmayan bir rekabetten keyif almayacaksin
Gozlerin parlamayacak hinzir hinzir bana bakarken
Ey hem Deli
Hem Filozof kardesim benim
Artik el ele vermenin zamani
Savas, mucadele baska yerde artik
Sen ki nomadik, gozleri baska baska bakan adamlarin
Cocugusun, soyusun
Hem ben sana
Delisin iste! dedim mi?
Bu siirin ismine gelince
Uc yasimda sunnet olunca
Beyazit'ta As dugun salonunda
Bir masanin ustunde
Kesilen parcaya bakip
Demisim ya
Tipkisinin aynisi
Ayna!
Senle biz oyleyiz
Etle kemik
Ruhla soluk gibiyiz
Reddetme kendini
Golgene kurban olayim
Ac kapini
Kaldi ki sonrasinda bayilip
Dayimlarin sunnetci kovalamasi gibi
Hikayeler var anlatabilecegim
Beraber
Paylasabilecegimiz
Hatta
Bir kismini sen anlat
Ben dinleyeyim
Bir kismini ben anlatayim
Sen dinle
Gozlerin kapali
Tipki uzun yillar arkadaslik etmislerin
Bitmez tukenmez hikayeleri gibi
Yeter ki ac kapini
Yeter ki saril bana
Yeter ki evet,
Sen bir agacsin de,
Yeter ki.
Yeter ki ayna,
Seviyorum seni de.
Yeter ki barisalim,
Tekrar kardes olalim.
.....
Yeter ki
...........
...........
Yeter mi?
6 Haziran, 2009-Cumartesi
21:50
San Antonio, TX