13 May 2009


14 comments:

  1. Berlin Duvarı gibi. Çocuklar bu duvarın varlığını daha kanıksamış gibi çünkü kendilerini bildiklerinden beri o orada. Duvara tırmanmaya çalışan ise geçmişe, mekanlara, kişilere, duvarın öteki tarafına özlem duyuyor olmalı.

    ReplyDelete
  2. Duvar! Büyük zihinlerin bir yansıması.. Bir tek çocuklar onu aşmaya çalışıyor. Biraz merak, biraz meydan okuma. Bu doğaya uygun olamaz. Korku yok, cesaret var. Bunun içindir hep derler ya: "içindeki çocuk hep varolsun"..

    ReplyDelete
  3. Sadece çocukların yaşadığı bir yer... Yaramazlığın bile tadı yok! Şu engeli bir aşabilseler, o zaman çocuk olacaklar...

    ReplyDelete
  4. karşı komşunun çocuklarıyla oynayamazlar, topları kaçsa alamazlar...

    ReplyDelete
  5. Hayal ettiğin kadardır boyun, santimetrik değil.Hissedebildiğin kadarsın, varlıkta, yoklukta, umutta. Avuçlarında tuttuğun gülün dikenleri korkutmuyorsa seni, koklayabilirsin ta içine. Yoksa, hep keşkeleri barındırır eksik kalbin, yarım kalırsın dizlerin üzerinde. Bir çocuk kalbiyle sevmeli,inanmalı, biri bana gelsin diye çeyrek sevdalarda seyre dalmaktan- dikenli tellerle elleri kanatıp bir tam olabilme yangınına cesaret etmeli.

    ReplyDelete
  6. hiçbir şey çocuk düşlerinden daha güçlü değil. keşke onları yitirmemeyi başarabilseydik...

    ReplyDelete
  7. duvarların dilini anımsadın mı?yetişkinlere yalvaran beni yıkın diye; çocuklara anlatan tırmanıp aşın diye. bunu anlayan tek çocuklar ,boyları yettiğince.....

    ReplyDelete
  8. o yaşlarda başladık duvarları aşma çabasına. taştan, sert, soğuk... düşersen canın acır. ama tırmanırsın bir şekilde belki çok istersen. sonraları taştan duvarlar etten duvarlar halini aldı hayatımızda aşılması gereken. işte onları aşmayı beceremedik. taş duvardan daha çok acıdı canımız o duvarlardan düşünce, çünkü bu kez yaralanan dizimiz değil kalbimizdi.
    ve günün birinde içimizdeki duvarla karşılaştık. kimimiz tırmandı o duvarın arkasınındakileri görmek için, kimimizin ayağı kaydı, kimimiz sırtını o duvara yasladı
    kimimiz ise gözlerinin üstüne koyduğu kolunu duvara yaslayıp arkasını dönerekten başladı saymaya: 1,2,3,4,...

    ReplyDelete
  9. ne kadar buyuktu aslinda zamaninda Avcilar'da icinde yasadigim oda, ne kadar buyuktu ki duslerimin hepsi icine sigabilmisti ve ne kadar buyuktu ki duvarlari o duslerin onune bir set gibi durabilmisti. hala usutse de ayaklarimi ya o duvarlar kuculdu ya ben buyudum. ikisi birden ise elbette canima minnet.

    ReplyDelete
  10. Çocukken kuzenlerimle anneannemin bahçesindeki kayaya tırmanır dururduk. Büyük bir iş başarmanın keyfini duyardık. Çok yüsek görünürdü kaya gözümüze. Şimdi baktığımda aslında ne kadar küçük olduğunu, tırmanın iş bile olmadığını fark ediyorum. Yine de her şeyin o gereğinden fazla büyük göründüğü o çocukluğu özlüyorum. O zamanlar ne kadar büyük olursa olsun aşmak için mutlaka çabalardım. Şimdi en küçük engeller bile başarabiliyor yolumu tıkamayı.

    ReplyDelete
  11. Kimbilir o duvarin ve dikenli tellerin arkasinda neler hayal ediyor.. oysa ayni soguk, kotu, beton yiginindan ibaret dunya

    ReplyDelete
  12. hayat işte, herkez algıladığını yaşıyor,kimi sadece ona çizilen sınırlarda kafasını bile kaldırmadan,kimi sadece seyirci sanki hayatı başkaları yaşıyormuşcasına,kiminınde enerjisi sınır tanımıyor... duvarların arkasıda onun tek hamledeyıkıverecek duvarları ,hayat onun hayatı

    ReplyDelete
  13. isyan ne kadar güçlendiriyor insanı...çocuk bedenimde öğrendim...

    ReplyDelete
  14. bir neslin kayıp zamanları, içlerindeki hayata karşı savaşları.duvar arkasında büyüyen nesil şimdi neden kendisi duvar örer???????

    ReplyDelete