Beslenme Çantası, İstanbul Hatırası Fotoğraf Merkezi tarafından düzenlenen moderatörlüğü Altan Bal ın yaptığı, içinden fotoğraf geçen bir oyundur.
Üç günde bir (şimdilik) eklenen görsellere aklınızdan geçenleri yazabileceğiniz, ödüllü bir oyundur.
Gözü gönlü açık herkes oynayabilir!
ilk çağrıştırdığı bana Gabriel Garcia Marquez'in kolera günlerinde aşk romanı oldu içerikten ziyade isim itibariyle :) hep ne olursa olsun ister ölüm ister eğlence, isteriz ya sevgilimiz yanımızda olsun öyle olunca hayat daha bir güzel olur, daha güçlü hissederiz kendimizi, zorluklara katlanmak için daha fazla güç buluruz kendimizde..burda da öyle işte, birbirlerine dayanacaklar yıkımın üzüntüsünü hafifletebilmek için.
'Enemy at the gates' (Kapıdaki Düşman dı sanırım türkçesi) filminde Jude Law (Rus nişanci Vasili Zaitsew'i canlandırıyordu) ve Rachel Weisz'in Stalingrad daki savaş sırasında tünel karargahına sığınmış yüze yakın uyuyan asker, insan arasında ses çıkarmadan sevişmeye çabaladıkları o muhteşem, olağanüstü güzel sahne aklıma geldi fotografı görür görmez.
Ya işte aşk öyle güzel bir şey ki... Kendinden kurtarıyor insanı. Varoluşun tüm ağırlığını alıyor üzerinden. Kutsanması bu yüzden insanlar tarafından. En çok da yıkıntının, yokluğun, kargaşanın, pisliğin içinden çıkıyor. Tesadüf değil bu. Kaybedecek şeyi olmayan insanın tutkusu yaratıyor yanılsamayı. Yanılsama dediysem inanmıyor değilim aşka. Yanlış anlaşılmasın. Diyorum ki ha hayal ha gerçek, ne fark eder? Senin içinde bir şeyler değişmiyor mu? Yüzünde bir gülümseme zıplar gibi geçmiyor musun sokaklardan, olan bitene ilk kez görüyormuşçasına yargılamadan bakarak?!. Ancak bir çocuk bu kadar gamsız olur, öyle değil mi? E işte daha ötesini beklememek gerekir aşktan. Öpüşen bir çift görünce niye aşka geldim ben de, bu sorulabilir. Dudaklar birbirine değdiği sürece orada aşk var bence. Ayrılınca ne kalır geriye bilemem. Aşk da sonsuza kadar sürmez zaten. Üzülme o yüzden.
Veda mıydı, kavuşma mı? O an düşünmek bile istemedik. Aslolan, yaşadığımız kısacık an'dı. Ne üniformaların önemi vardı, ne de silahların. Kimse var mı, yok mu etrafta ona bile bakmadık. Hoş olsa ne farkederdi! Sımsıkı sarılmıştık. Savaşa inat, dimdik ayaktaydık. Belki son dokunuşumuzdu birbirimize. Biliyorduk. Daha bir sıkı sarıldık. Terli ve bezgin tenlerimizin kokusunu yüreğimize doldurduk. Biliyorduk ki; bir an sadece bir an sonra anı olabilecek, an'ı yaşıyorduk. Ve bu tarihe bir İsa şahitti, bir de masmavi sema. Gözlerimizde ise saklanan, çaresiz bir veda. Ey yıkık dökük virane şehir, ey kayıp insanlar. Duyun bizi, duyun ki anlayın. Aslolan sadece bu an. Gerisi biraz toz, biraz duman...
Sevmek dersen o gecici Ben omur boyu surecek sevismelere taktim bu ara aklimi Ehh, olmaz deme Sizin sevginiz erken bosaliyor diye Butun alem de muzdarip olacak Degil ya bu dertten yana Ben benimkine siir cubugu taktirdim Hem az yakiyor Hem daha hizli ve ustelik cok gidiyor
Ee, ozana da sinir yok ya hayalden yana Hem sevisir azman gibi Hem isine gucune bakar Normal bir adam gibi O da artik nasil olacaksa
Ne bileyim ki Yani en azindan bir cigara tutturmeli Ustune yatarak Bu kadar muhabbetin ardina Herkes gibi Karsilikli
Yalniz, Carsafi yakma sakin ha da dikkat et Kagidim kalmadi cunku yazacak Oncasi ziyan oldu zaten bu ugurda Attirma da ustelik tepemi Dedim ya doktor dedi Her gun bes vakit sevisilecek Ve ardindan düş alinacak itinayla Ne de olsa doktor tavsiyesi Uygulamak gerek
Hos Sairin de canina minnet Aman doktor Herkes senin gibi olsa keske Kesecegine cigaradan yok ondan bundan Salik verecekse Seviseceksin kardesim demeli Yoksa omrun sayili
Iyi olacaksak Ben istemem ama Ne yapalim Sihhat hepsinden once gelir Sevisiriz gerekirse bir omur boyu
ilk çağrıştırdığı bana Gabriel Garcia Marquez'in kolera günlerinde aşk romanı oldu içerikten ziyade isim itibariyle :)
ReplyDeletehep ne olursa olsun ister ölüm ister eğlence, isteriz ya sevgilimiz yanımızda olsun öyle olunca hayat daha bir güzel olur, daha güçlü hissederiz kendimizi, zorluklara katlanmak için daha fazla güç buluruz kendimizde..burda da öyle işte, birbirlerine dayanacaklar yıkımın üzüntüsünü hafifletebilmek için.
her zaman, her yerde, her seye ragmen ask.... ne garip insanin engelleyemedigi ve alisamadigi tek sey ask bence....
ReplyDeleteRomantik komedi filminde değiliz, anladım nihayet / Bir savaş sahnesi bu ister cesaret (by Ajda) Aşka her koşulda yer var demek ki...
ReplyDeleteThis comment has been removed by the author.
ReplyDeleteöp..öp...öp....nefessiz kalana kadar..:)
ReplyDelete'Enemy at the gates' (Kapıdaki Düşman dı sanırım türkçesi) filminde Jude Law (Rus nişanci Vasili Zaitsew'i canlandırıyordu) ve Rachel Weisz'in Stalingrad daki savaş sırasında tünel karargahına sığınmış yüze yakın uyuyan asker, insan arasında ses çıkarmadan sevişmeye çabaladıkları o muhteşem, olağanüstü güzel sahne aklıma geldi fotografı görür görmez.
ReplyDeleteYa işte aşk öyle güzel bir şey ki... Kendinden kurtarıyor insanı. Varoluşun tüm ağırlığını alıyor üzerinden. Kutsanması bu yüzden insanlar tarafından. En çok da yıkıntının, yokluğun, kargaşanın, pisliğin içinden çıkıyor. Tesadüf değil bu. Kaybedecek şeyi olmayan insanın tutkusu yaratıyor yanılsamayı. Yanılsama dediysem inanmıyor değilim aşka. Yanlış anlaşılmasın. Diyorum ki ha hayal ha gerçek, ne fark eder? Senin içinde bir şeyler değişmiyor mu? Yüzünde bir gülümseme zıplar gibi geçmiyor musun sokaklardan, olan bitene ilk kez görüyormuşçasına yargılamadan bakarak?!. Ancak bir çocuk bu kadar gamsız olur, öyle değil mi? E işte daha ötesini beklememek gerekir aşktan. Öpüşen bir çift görünce niye aşka geldim ben de, bu sorulabilir. Dudaklar birbirine değdiği sürece orada aşk var bence. Ayrılınca ne kalır geriye bilemem. Aşk da sonsuza kadar sürmez zaten. Üzülme o yüzden.
ReplyDeleteBahar geldi, aşık olmak istiyoruz. Zaten vücudun kimyası değişti, içi içine sığmıyor! Ah Altan Hoca AH!!!
ReplyDeleteVeda mıydı, kavuşma mı? O an düşünmek bile istemedik. Aslolan, yaşadığımız kısacık an'dı. Ne üniformaların önemi vardı, ne de silahların. Kimse var mı, yok mu etrafta ona bile bakmadık. Hoş olsa ne farkederdi! Sımsıkı sarılmıştık. Savaşa inat, dimdik ayaktaydık. Belki son dokunuşumuzdu birbirimize. Biliyorduk. Daha bir sıkı sarıldık. Terli ve bezgin tenlerimizin kokusunu yüreğimize doldurduk. Biliyorduk ki; bir an sadece bir an sonra anı olabilecek, an'ı yaşıyorduk. Ve bu tarihe bir İsa şahitti, bir de masmavi sema. Gözlerimizde ise saklanan, çaresiz bir veda. Ey yıkık dökük virane şehir, ey kayıp insanlar. Duyun bizi, duyun ki anlayın. Aslolan sadece bu an. Gerisi biraz toz, biraz duman...
ReplyDelete"İki kişinin buluşması, iki kimyasal maddenin teması gibidir: Eğer herhangi bir reaksiyon varsa her ikisi de dönüşür." C.G.Jung
ReplyDeleteaşk: mutlak zafer...
ReplyDeleteaşk her zaman...
ReplyDeletekadınla erkek arasındaki savaş: aşk
ReplyDeleteve nedense hep kaybettiğim savaşlar geldi aklıma bu fotoğrafa bakınca.
İsa iki bin yıldır çarmıhta
ReplyDeleteÖdediği ne menem bir günahsa
Kadın asker, erkek gerilla
Yandı gülüm keten helva
Sevismeler Cumhuriyeti´nde deliye her gun bayram
ReplyDeleteSevmek dersen o gecici
Ben omur boyu surecek sevismelere taktim bu ara aklimi
Ehh, olmaz deme
Sizin sevginiz erken bosaliyor diye
Butun alem de muzdarip olacak
Degil ya bu dertten yana
Ben benimkine siir cubugu taktirdim
Hem az yakiyor
Hem daha hizli ve ustelik cok gidiyor
Ee, ozana da sinir yok ya hayalden yana
Hem sevisir azman gibi
Hem isine gucune bakar
Normal bir adam gibi
O da artik nasil olacaksa
Ne bileyim ki
Yani en azindan bir cigara tutturmeli
Ustune yatarak
Bu kadar muhabbetin ardina
Herkes gibi
Karsilikli
Yalniz,
Carsafi yakma sakin ha da dikkat et
Kagidim kalmadi cunku yazacak
Oncasi ziyan oldu zaten bu ugurda
Attirma da ustelik tepemi
Dedim ya doktor dedi
Her gun bes vakit sevisilecek
Ve ardindan düş alinacak itinayla
Ne de olsa doktor tavsiyesi
Uygulamak gerek
Hos
Sairin de canina minnet
Aman doktor
Herkes senin gibi olsa keske
Kesecegine cigaradan yok ondan bundan
Salik verecekse
Seviseceksin kardesim demeli
Yoksa omrun sayili
Iyi olacaksak
Ben istemem ama
Ne yapalim
Sihhat hepsinden once gelir
Sevisiriz gerekirse bir omur boyu
Deli Filozof
San Antonio, 19 Aralik 2006 17.45